TAKSAV tarafından düzenlenen 10. Uluslararası İzmir Tiyatro Festivali, 'emek’ temasıyla başlıyor. TAKSAV İzmir Temsilcisi Yasemin Sağlam, bu festivalin her yaştan emekçiye bir saygı duruşu olduğunu vurguladı.

Toplumsal Araştırmalar Kültür ve Sanat İçin Vakıf (TAKSAV) İzmir Temsilciliği tarafından düzenlenen 10. Uluslararası İzmir Tiyatro Festivali, bugün başlıyor. 12 Aralık’a kadar sürecek olan festivalin bu yılki teması ise “Emek” olarak belirlendi. Festival boyunca ulusal ve uluslararası oyunlar, söyleşiler ve atölyeler İzmir’de tiyatro severler ile buluşacak.

Festival bugün saat 18.00’de Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde yapılacak yürüyüşle başlayacak. Festival kapsamında 3 Aralık Cumartesi günü saat 16.00’da Türkan Saylan Kültür Merkezi’nde “Tiyatroda Emek” başlığıyla düzenlenecek olan etkinlikte Orhan Alkaya, Eren Aysan ve Müfit Saçıntı konuşmacı olacak.

Festivalin Onur Ödülü Meral Çetinkaya’ya, Emek Ödülü de tuluat sanatının son temsilcilerinden olan Zihni Göktay’a sunulacak. Festivalin gala açılışı Ahura Ritm Topluluğu konseri ile sona erecek. Ukrayna, Uruguay ve Azerbaycan’dan tiyatro ekiplerinin renklendireceği festivalin bir de Kürtçe oyunu var.

TAKSAV İzmir Temsilcisi Yasemin Sağlam, festival boyunca 4’ü çocuk oyunu olmak üzere 25 yerli-yabancı oyunla izleyicinin karşısına çıkılacağını söyledi. Sağlam, “30 yıllık geçmişi olan TAKSAV bundan 25 yıl önce Ankara’da başladığı tiyatro festivali örgütleme faaliyetine 2012’de tiyatrolar kenti olarak bilinen, tiyatronun yaşayıp, yaşatıldığı İzmir’de sahnelere, izleyicilere, tiyatrolara ‘Merhaba’ diyerek başladı. Geçtiğimiz 10 yıl içinde her yıla bir tema belirleyen İzmir Festivali gün geldi yıl geldi ‘Dayanışmayı’ öne çıkarttı. Gün geldi ‘Özgürlüğe’ çağrı yaptı, ‘İtiraz’larını dile getirdi, ‘Umut’ları sahnelere, yaşama taşıdı. ‘Cesaretin’ ‘Yaşama direncinin’, ‘Birlikte Yapabileceğine’ ilişkin inancın hep altını çizdi. Zor bir yıl olan geçen yılı Direnç dedi. Bunu derken Covid-19’un herkesi evlere kapatacağını, tiyatroların perdelerini indirtip, sanatı bu kadar hapis ve emeği bu kadar ortaya çıkartacağını düşünmediğini de itiraf etti” dedi.

Sağlam, 10’uncu festivalin temasını emek olarak belirlerken, manifestolarında da ifade ettikleri gibi ‘toprakta karınca, suda balık, havada kuş kadar çok’ olanlara, hayatın özünü üretenlere bir saygı duruşunda bulunmak istediklerini söyledi. Sağlam, her yaştan emekçiye bu festivalin bir saygı duruşu olduğuna dikkat çekti. Kısa Oyun Yazma yarışmasına da dikkat çeken Sağlam, sözlerini şöyle sürdürdü: “10 yıllık Festivalin Almanya’dan, Fransa’ya; İran’dan, Gürcistan’a; Avusturya’dan Irak’a 50’ye yakın yabancı oyuna ev sahipliği yaptığı, bu yıl dahil toplam 311 tiyatro ekibinin, 2 bin 438 sanatçının sahne ile buluşmasına aracılık ettiği, ilk 9 yılda 20 bin kadar kentlinin ücretsiz olarak tiyatro ile buluşturulduğu festivalin son 6 yıldır gerçekleşen kısa oyun yazma yarışması da var. Ülkemizde bu alandaki boşluğu doldurmak üzere düzenlediğimiz Kısa Oyun Yazma Yarışması’nın Seçici Kurulu’nda Orhan Alkaya, Ahmet Büke, Yaşam Kaya, Birgül Yeşiloğlu Güler, Devrim Pınar Gürbüzoğlu ve Polat İnangül yer alıyor. İzmir’de 1927 yılında, Devlet Tiyatrosu bile yokken Bademler köyünde Türkiye’nin ilk köy tiyatrosu kurulmuştu. Bademler Köy Tiyatrosu Ekibi bu yıl Festival galasında 95 yıllık emek ödüllendirilecek.”